Her Biorezonans Aynı mıdır? Biorezonansın Tarihsel Gelişimi ve QUiTT Sistemine Bakış
Giriş: Biorezonans Nedir, Ne Değildir?
Biorezonans terapisi, organizmanın elektromanyetik frekanslar yaydığı (biyofotonlar) ve bu frekanslardaki bozulmaların hastalığa neden olabileceği tespitine dayanarak, bu frekansların modülasyonu (analiz konusunda şüpheliyim!) yoluyla iyileşme yaratmayı hedefleyen tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Ancak alanda farklı cihazların, protokollerin ve yaklaşımların bulunması, "Her biorezonans aynı mıdır?" sorusunu gündeme getirmektedir.
Bu yazıda, biorezonansın tarihsel gelişimi, cihaz evrimleri ve QUiTT teknolojisinin (Kullandığımız Cihaz markasının artıları ve diğer cihazlarla farklarını irdelemek adına marka adını yazmak durumundayım. Bundan sonraki Quitt yazıları Biorezonans olarak ifade edilecektir. Quitt Markası Dr. Ersal Işık Tarafından Türkiyede kurulmuş, Alman teknolojisi bir cihazdır. Bu metindeki yazılar Dr. Ersal ışık tarafından yapılan sunum baz alınarak genişletilmiştir). bu alandaki yeri detaylı şekilde incelenecektir. Bilimsel alt yapıya sahip bölümler kaynaklarıyla birlikte sunulacak; sembolik veya sezgisel yaklaşımlar ise kavramsal olarak değerlendirilecektir.
I. Klasik Biorezonans: Elektroakupunktur Temelli Sistemler (EAV)
1950’lerde Alman hekim Dr. Reinhold Voll tarafından geliştirilen Elektroakupunktur (EAV), modern biorezonans sistemlerinin temelini oluşturmuştur. Bu sistemde, vücudun akupunktur noktalarındaki elektriksel direnç ölçülerek frekanslar uygulanır ve "normal" dirence ulaşılması hedeflenir.
Cihazlar manuel olarak frekans üretir, terapist noktalar üzerinden ölçüm yapar ve hastaya en uygun frekans parametresi belirlenir. Bu sistem bireyselleştirilmiştir, ancak çok deneyimli uygulayıcı gerektirir. Ölçümlerin kararlılığı düşüktür.
II. Giriş Peteği ve Homeopatik Maddelerin Entegrasyonu
EAV'nin ardından gelişen ikinci fazda, cihazlara "giriş peteği" eklenmiş ve homeopatik ampuller ya da toksik maddeler buraya konularak sistemin normalize edilmesi amaçlanmıştır. Giriş peteğindeki maddeye verilen tepki sayesinde, vücudun o maddeye olan duyarlılığı test edilir.
Bu, alerjen veya toksin tespiti açısından pratik bir yöntemdir, ancak ölçümlerin yine terapistin sezgilerine bağlı olması bilimsel nesnellik açısından sorunludur. Frekansı ters çevrilen madde, giriş peteğine konularak vücuttaki enerji alanında bir "temizlik" oluşturduğu varsayılır.
III. Pandül (Sarkaç) ve Tensör Kullanımı: Sezgisel Yön Bulma Dönemi
Bu aşamada, ölçüm cihazları bile terk edilerek, frekansların seçimi pandül (bir ipin ucuna bağlı ağırlık) veya tensör (tel sistemleri) ile yapılmaya başlanır. Terapist zihninde soru sorar; pandülün dönme yönü "evet/hayır" yanıtı verir.
Bu yöntemler enerji tıbbında sık kullanılsa da, bilimsel olarak ölçülebilir, nesnel kriterlere dayanmaz. Pandül etkisi "ideomotor etki" ile açıklanır: Küçük kas hareketleri bilinçdışı olarak objeyi hareket ettirir.
IV. Radyonik Sistemler: Simgesel Frekanslar ve Uzaktan Bağlantılar
Radyonik cihazlar, fiziksel frekans üretmez; sorduğunuz soruya "evet" ya da "hayır" yanıtı verir. Bu sistemde, maddeyle fiziksel temas yoktur. Simgelerle çalışılır ve bazen fotoğraf, isim gibi bilgilerle "uzaktan enerji gönderimi" sağlandığı savunulur.
Bu yaklaşımlar enerji psikolojisi ve kuantum imgeleme gibi alanlarla kesilir, ancak klasik bilimsel paradigmalarda yer bulmakta zorlanırlar. Bu yüzden bu sistemlerin etkisi daha çok inanca dayalı düzeyde kalmaktadır.
V. QUiTT Teknolojisi: Frekans Üretimi ve Veri İşlemede Yeni Yaklaşım
QUiTT, klasik sistemlerden öğrendiklerini sentezleyen bir cihaz grubudur. En önemli farkı, hastalığa değil, enerji alanının dengesine odaklanmasıdır. Sistem frekans üretir ancak bu frekanslar tek başına belirli bir hastalığa odaklanmaz.
QUiTT sisteminde frekans çıkışını belirleyen en kritik unsur, cihazın aldığı "veri"dir. Bu veri iki kaynaktan gelir: danışanın vücudundan (giriş elektrodu) ve giriş peteğine yerleştirilen maddelerden.
Kısacısı, hangi frekansı verdiğinizden öte, neyin frekansını verdiğiniz önemlidir. Vücuttan alınan frekans daha bireyseldir ancak fazla kullanılması halinde sistemde aşırı rezonans ve detoks krizi yaratabilir.
Hastalığın Frekansı Var mı? İtirazlar ve Yorum
QUiTT sistemi şablon programlara, "şu hastalık için bu frekans" anlayışına karşı çıkar. Her hastalığın bireye özgü bir enerji paterni olduğu savunulur. Aynı hastalık farklı bireylerde farklı enerji bozukluklarına dayanabilir.
Bu yaklaşım psikonöroimünoloji, epigenetik ve enerji tıbbı gibi alanlarla çakışabilir. Ancak burada kullanılan frekansların birebir biyofiziksel karşılıkları bilimsel olarak gösterilmiş değildir.
Dinamik Frekans Aralığı ve Amplifikasyon
QUiTT sistemleri sabit frekansla çalışmaz. Cihaz birden fazla frekans aralığında dolaşarak rezonans yaratmaya çalışır. Bu, vücudun belirli bir frekansa adapte olup etkilenmemesini engeller. Aynı zamanda sinyalin gücü (amplifikasyon) an be an değişir.
Bu, biyolojik sistemlerin adaptif yanıtlarının korunması açısından anlamlıdır. Homeostaz ve öğrenen sistemler değişken uyarılara daha duyarlıdır.
QUiTT Programları ve Klinik Uygulama
QUiTT sisteminde klasik hastalık isimlerine dayalı programlardan çok, enerji alanının düzenlenmesini hedefleyen temalar yer alır. Örneğin:
Sigara Detoks 1, Destek ve Hafifletilmiş versiyonlar
Alkol/Madde Detoks 1 ve 2 serileri
Gıda Bağımlılığı, Genel Detoks, Bölgesel Enerji Blokajları
Her program, belirli bir frekans dengesizliğini hedef almaz, sistemin yeniden organize olmasını amaçlar.
SONUÇ: Her Biorezonans Aynı Değildir
Biorezonans terapileri çok farklı ekollere, cihazlara ve anlayışlara sahiptir. Kimisi elektroakupunktur verisine, kimisi homeopatik veriyle giriş yapar. Kimi sistemler sembolik, kimi ise fiziksel parametrelere dayanır.
QUiTT bu yelpazede daha fiziksel, daha bireysel ve kontrollü bir sistem olarak öne çıkıyor. Ancak unutulmamalıdır ki, bu sistemler klasik tıbba alternatif değil, tamamlayıcıdır. Klinik kararlar mutlaka hekim denetiminde verilmeli, terapi etik sınırlarda kalmalıdır.
Kaynaklar:
Lewith G. et al. "A critical review of the EAV technique," Complement Ther Med. 2001.
Marks D. "The ideomotor effect," Eur J Clin Hypnosis. 2000.
Ernst E. "Radionics: a systematic review," Ann Intern Med. 2001.
Popp FA. "Biophoton emission and coherence," Cell Biophys. 1992.
Davies KJA. "Adaptive Homeostasis," Mol Aspects Med. 2016.