1. Rezonans terapileri ne demektir?
Rezonans terimi iki frekansın uyumlanması olarak açıklanabilir. Homeopatiden ilham alarak geliştirilen rezonans terapilerinde yapılan işlem vücuda dışarıdan verilen enerjetik sinyallerle vücudun/ruhun etkileşime sokulması ve canlının enerjetik doğasında değişiklik yaratılmasıdır. Rezonans terapileri; a) Alerjen/toksik ya da bağımlılık yapan maddelerden alınan enerjetik bilgi (Ters çevrilerek) belirli güç ve frekans aralığında vücuda/enerji alanına verilerek b) Vücut atıklarından alınan enerjetik bilgi (ters çevrilerek) belirli güç ve frekans aralığında vücuda/enerji alanına verilerek c) Vücudun kendisinden (özellikle problem bölgesinden) alınan enerjetik bilgi (ters çevrilerek) belirli güç ve frekans aralığında vücuda/enerji alanına verilerek d) Homeopatik ilaçlardan alınan enerjetik bilgi (ters çevrilmeden-amplifiye edilerek) belirli güç ve frekans aralığında vücuda/enerji alanına verilerek kullanılır. Yukarıda bahsedilen rezonans terapilerinde kullanılan cihazlar bir frekans üretmez, daha çok cihazın giriş peteği ve giriş elektrodu üzerinden cihaza tanıtılan frekansı modüle etme şeklinde çalışır.2. Rezonans Terapilerinin kullanılmaması gereken durumlar var mıdır?
Kalp pili taşıyan kişilerde rezonans terapileri kullanılmaz. Metal implantlar biorezonans seanslarından etkilenmez. (Pemf terapilerinde ise metalik implantın tam üzerine bir elektrot yerleştirilmemelidir) Her iki yöntem de kalpte stend olması durumunda rahatlıkla kullanılabilir. Hamilelik varsa “Ana Program” kullanılmaz. Bach çiçekleri, frekans filtrelemeleri ya da roller uygulamaları hamilelerde destekleyici olarak uygulanabilir ancak bu sadece hekimin insiyatif ve sorumluluğundadır. Epilepsi hastalığının varlığında “Ana Program” kullanılmaz. Eğer kullanılacaksa, daha küçük müdahaleler yapılması güvenli olan yoldur. Ayrıca epilepsi olan hastalarda kafa elektrotu kullanılmaz. Bu elektrot konunun ne olduğuna göre vücudun başka bir bölgesine yerleştirilebilir.
3. Rezonans Terapilerini ağır hastalarda ya da ileri yaşlılarda kullanırken dikkat edilmesi gereken bir durum var mı?
Rezonans Terapileri vücudun adaptasyon yeteneğinin azaldığı (ileri yaş-ağır ilaç kullanımı, ağır seyreden hastalıklar) durumlarda da kullanılır ancak bu kişilerde “Ana Programlar” kullanılacaksa bile kişiler Detoks problemleri açısından yakın gözlem altında tutulmalıdır. Bu gibi durumlarda genel olarak dengeleme protokolleri ile başlamak ve “Ana Program” ı genel durumda biraz düzelme olduktan sonra ve eğer hala gerekiyorsa kullanmak en doğru yoldur.
4. Rezonans terapilerini uygulamak için bir yaş sınırı var mıdır?
Seçilecek programlara dikkat edilmesi kaydı ile bir yaş sınırı yoktur.
5. Bebeklerde seans yapılabilir mi?
Bebekler anne ile birlikte seansa alınır. Bunun için, a) Giriş peteği: (diğer ampuller yanına) bebeğin idrar/vücut atığı konularak b) Giriş elektrodu: Bebeğin göbeğinin 2 parmak altına yapıştırılan bir elektrot üzerinden giriş alarak c) Çıkış elektrodları: Anneye verilerek (ellere verilen elektrotlar ve ense/göbeğin altına konulan plakalar) d) Bebek anneye tensel temas içerisinde bulundurularak (anneyle çıplak ten teması içinde uyuması gibi) seans verilebilir.
6. Peki 1.5 yaşlarından sonrası için?
Özellikle çocuğun yaşı küçükse veya hiperaktivite/dürtüsellik gibi durumlar varsa, a) Çocuk annenin kucağında otururken; b) Giriş elektrodu olarak kafa elektrodu olduğu halde c) El elektrodu hiç kullanılmadan d) Daha da pratikleşme adına; göbeğin iki parmak altına ve ensede C7 nin altına konulan metal plaka yerine bu gölgeye yapışkan elektrodlar yapıştırılarak Bu sırada karşısındaki bir laptopta çocuğun sevdiği bir film vb nin açılması da düşünülebilir.
7. Diyaliz alan kişiler rezonans terapilerine alınabilir mi?
Alınabilir ancak özellikle Ana Programlar sonrasında vücudun detoks yükünün artacağı için bol su içilmesi zorunludur. Bu durumda kişinin diyaliz hekiminin önerileri alınmalıdır, eğer bu olmaz ise sadece “Dengeleme Protokolü” ile gidilmelidir.
8. Hamileler ya da hamilelik ihtimali olanlar rezonans terapilerine girebilir mi?
2. sorudaki cevaba ek olarak, hamilelik bir olasılık olarak varsa bile özellikle güçlü bir detoks başlatmasını beklediğimiz “Ana Program”lar kullanılmaz.
9. Emziren anneler rezonans terapilerine alınabilir mi?
Evet alınabilir ancak sigara bırakma seanslarından sonra bebeğin (oluşan detoks yükünden dolayı) emzirmeyi reddetmesi de olasıdır. Bu yüzden doğumdan sonra ilk 6 ay boyunca mümkünse ana programların kullanıldığı bir seans yapmamak, eğer yapılması gerekiyorsa bebek için 3 günlük süt ayırmak ve o günlerde emzirmemek en güvenli ve doğru yoldur. Bazen sigara seansları dışında da, emziren anneye ana program içeren bir seans yapıldığında (oluşan toksin yükünden dolayı) bebekte barsak problemleri ya da hafif döküntüler olabilir ancak bu bir iki günü geçmez, tamamen geçicidir ve bebeğin anne üzerinden aşılanması gibi bile değerlendirilebilir.
10. Rezonans Terapileri ile birlikte kullanılmaması gereken ilaçlar var mı?
Kortizon içeren ilaçlar detoks kavramını sekteye uğratacağı için rezonans terapileri sırasında ve sonrasında, ille de gerekmedikçe alınmamalıdır. Bu ilaçların alınması zorunlu ise seanslar yine de yapılmalıdır ancak terapi etkinliğini sınırlı olabileceğini akılda tutup bunu danışanla da paylaşmayı öneriyoruz. Kemoterapi ilaçları alanlar ya da radyoterapi gören hastalarda Rezonans Terapileri uygulanabilir ancak bu kişilerdeki seanslar mümkünse daha düşük güçlerde başlamalı, bu kişilerde “Ana Programlar” kullanılacaksa bile Detoks problemleri açısından yakın gözlem altında tutulmalıdır.
11. Anestezi öncesi ve sonrası seans ne kadar bir süre sonra olması gerekir?
Eğer dengeleme protokolü ve diğer yüksek potans olmayan uygulamalar yapılacaksa anesteziden bir gun öncesine kadar seans yapılabilir ya da anestezinin ertesi günü yine seans verilebilir. Ancak ana programların kullanılacağı daha güçlü seanslar yapılacaksa seansın sonrasında vücudun en az 4 günlük bir istirahate ihtiyaç duyacağı bu sürede ille de gerekmedikçe vücudu-ruhu-enerji sistemini strese sokan uygulamalardan kaçınılmasının seansların etkinliğinin iyi olması için önemli olduğu unutulmamalıdır.
12. Tüp bebek yapmak isteyenlerde rezonans terapileri nasıl kullanılmalıdır.
Tüp bebek tedavisine başlamadan önce, 4 seanslık bir detoks kürünün uygulanması ya da en azından 2 seanslık bir gıda silme protokolü yapılması kesinlikle önerilir.
13. Beyin Omurilik Sıvısı artışında kullanılan şantlar (Shunt) rezonans terapilerine engel midir?
Şantların çalışma prensibi yüksek basınçtan düşük basınca doğru sıvı akışını tek yönlü sağlayacak şekilde tasarlanmış olup tamamen mekanik bir sistemdir. Çoğunlukla silikon veya kauçuktan üretilen bir cihaz olup metal kullanılan tipleride mevcuttur. Kullanılan metaller stentler veya implantlarda olduğu gibi rezonans terapilerinden etkilenmez ve çalışma mekanizmaları açısından sorun teşkil etmez. Dolayısı ile şant takılı olan danışanlarda rezonans terapileri güvenle kullanılabilir.
14. Duyma aparatı kullanan kişilere seans yapılabilir mi?
Cihazının pilinin olduğu dış aparatı devreden çıkartılmak sureti ile ve kafa elektrodunu ya da kulağa yakın başka bir elektrod kullanmamak kaydı ile rezonans terapileri kullanılabilir.
15. Seanslardan sonra araç kullanılması problem yaratır mı, uzun yola çıkılabilir mi?
Özellikle Ana Program kullanılan seanslardan sonra sersemlik, bir huzur hali ve uyku isteği görülmesi normaldir ancak bu halin kısa süre araba kullanmayı engelleyecek kadar olması beklenmez. Seans sonrasında uzun yola çıkılması ise önerilmez çünkü kişinin evine gidip dinlenmesi tercih edilir. Çünkü rezonans terapileri sonrasında vücudun kendini tamir ve yenileme için sakin, rahat, stressiz kalması seansların etkinliğinin iyi olması için belirleyicidir.
16. Seanslardan önce ya da sonra ultrason, röntgen, bilgisayarlı tomografi ya da MR a girilebilir mi?
Ultrason rezonans terapileri ile etkileşmez. Röntgen ya da tomografi gibi radyasyona maruz kalınan işlemler teorik olarak vücudun elektromanyetik doğasında düzensizliklere yol açar, vücudun adaptasyon yeteneğini zayıflatabilir ve seanslardan alınacak yanıtı da etkileyebilir. Benzer bir şekilde, manyetik rezonans (MR)ın kullandığı güçlü manyetik alan da vücudun enerji sistemini etkileyecektir. Bu yüzden tercihimiz bu tip uygulamaların zorunlu kalınmadıkça rezonans terapileri seanslarıyla aynı günlerde yapılmamasıdır. Not: Bu gibi yöntemlerin vücut enerji sistemi üzerindeki etkilerin azaltılması için küvet içerisinde kaya tuzu eklenmiş su ya da küvet içerisinde bikarbonat eklenmiş su ya da küvet içerisinde bentonit (medikil) eklenmiş su içerisinde 15-20 dakika geçirmek önerilir. Kişiler bu şekilde dengeleyici bir destek ve bir gece uykusu sonrası seansa alınabilir.
17. Uçak yolculukları rezonans terapileri ile etkileşir mi?
Uçak yolculukları da vücut üzerinde elektromanyetik yük yaratabilir. Seansların öncesi için, bir üstteki soruda verilmiş olan cevap uçak yolculukları için de geçerlidir. Seansların sonrasında ise, zorunlu kalınmadıkça aynı gün içerisinde bir uçak yolculuğu yapılmasını tercih etmiyoruz. Eğer uçak yolculuğu yapılacaksa, yolculuk sonrasında bir önceki sorunun NOT kısmındaki önerimizi hatırlatıyoruz.
18. Rezonans terapileri öncesi botoks yaptırılabilir mi?
Botoks uygulamasının üzerinden en azından 10 gün geçmesi ve rezonans terapilerinin ancak bu şekilde ve özellikle kafa elektrotunu kullanmadan başlatılması en uygun olanıdır.
19. Diş çekme, dolgu, beyazlatma vb. işlemler terapiyi etkiler mi?
Aynı gün yapılabilir.
20. Lazer epilasyon terapiyi etkiler mi?
Rezonans terapileri sonrasındaki 3-4 gün (özellikle ana program kullanıldığı durumlarda) sinir sisteminin sakin/rahat tutulabilmesi ve vücut üzerinde stres yaratan durumlardan olabildiğince uzak durulmasını öneriyoruz. Lazer epilasyon uygulamalarının seanstan hemen önce ya da seanstan sonra 3-4 gün içerisinde sonrası yapılmamasını istiyoruz.
21. Akupunktur seansları rezonans terapilerini etkiler mi?
Rezonans terapilerinin enerji sistemi üzerindeki güçlü etkisini dengelemek üzere akupunkturdan yardım alınabilir.
22. Seans sırasında kulakta akupunktur iğnelerinin olması problem yaratır mı?
Bu durumda da seans bir değişikliğe gerek duymaksızın uygulanır
23. Rezonans terapileri Ozon tedavileri ile birlikte kullanılabilir mi?
Kullanılabilir. Özellikle yüksek doz ozon kullanılacaksa ve rezonans terapilerinde de güçlü/ana programlar tercih edilecek ise aynı gün yapılması önerilmez.
24. Seans sırasında takıların çıkarılması gerekli midir?
Saat ve takıların çıkartılması önerilir. Cep telefonu kapalı olmalı ve hatta kişinin üzerinde bırakılmamalıdır.
25. Rezonans Terapileri terapist olarak beni etkiler mi?
QUiTT terapilerinde manyetik alan kullanılmaz yani kişinin seansa dahil olması için elektrotlarla temas etmesi gereklidir. Bu anlamda terapist sürmekte olan seanstan etkilenmez. Pemf terapilerinde ise manyetik alan dışarıya doğru yayılır ve terapist bu frekanslarla etkileşime girer. Ancak bu frekanslarla karşılaşmak terapist için kötü değildir aksine devamlı bir denge halini destekler.
26. Protokoller nedir?
Protokoller farklı konular için yeni başlamış kişileri yönlendirmek için oluşturulmuş - seanslar için önceden hazırlanmış program kombinasyonlarıdır. Rezonans terapilerinin temel felsefesini anladığınızda programlar arasındaki farkları da anladınız demektir ve artık danışanınızın ihtiyacına ve özelliklerine göre protokolleri değiştirerek kullanmaya başlarsınız. Aşağıdaki sorularda programlarla ilgili bazı tanımları göreceksiniz.
27. Ai ve A nedir?
Ai modundaki programlar (Programların büyük çoğunluğu) 1) Cihazınızın peteği içine koyduğunuz toksik/zararlı/bağımlılık yapıcı/vücutta kirlenme yarattığı düşünülen maddeler üzerinden 2) Cihazınızın peteği içine koyduğunuz vücut atığı ya da problemi içerdiği varsayılan vücut sıvısı ya da parçası üzerinden 3) Cihazınızın giriş soketine bağlı bir elektrot vasıtası ile vücudun problem alanından alınan enerjetik bilgi üzerinden … yapılan silme (invert/ters çevirme) uygulamasıdır. A modundaki programlar (Sadece homeopatik yükleme programları) Cihazınızın peteği içine koyduğunuz homeopatik ilacın enerjetik bilgisinin vücuda ya da yükleme peteği içerisindeki sprey üzerine “yüklendiği” uygulamalardır. A modunda çalışan programlar “sadece” Homeopatik yükleme programlarıdır. Diğer bütün programlar Ai modunda çalışır.
28. (NEOQUiTT için) Cihazın üzerinde A ya da Ai olarak seçmem gerekir mi?
Cihazın üzerindeki tuşlar, cihazınız bilgisayar üzerinden yani online modda kullanıldığı için tamamen devre dışıdır. Yani cihazın üzerindeki tuşların A ya da Ai de olması fark etmez.
29- Güçlü program ne demektir?
Bir program “Ana Program” olarak adlandırtılmış ise bu isim programın güçlü olduğunu yani enerji sisteminde derinlemesine bir etki yaratacağını gösterir. Ana Programlar arasında da bir güç farkından bahsedebiliriz. Güçlü bir etkiden daha dengeli bir etkiye doğru sıralamak istersek Alkol/Madde 1 - ANA PROGRAM (Frekans tarama tipi 2) Sigara Bırakma - ANA PROGRAM (Frekans tarama tipi 2) Alkol/Madde 2 - ANA PROGRAM (Frekans tarama tipi 1) Gıda Bağımlılık - ANA PROGRAM (Frekans tarama tipi 1) Quitt 1 - ANA PROGRAM (Frekans tarama tipi 1) Quitt 2 - ANA PROGRAM (Frekans tarama tipi 1) Ağrı/Problem Bölgesi 1 - ANA PROGRAM (Frekans tarama tipi 1)
30- Homeopatik Yükleme Programları nedir?
Giriş peteğine konulan; 1) Homeopatik ilacın ve vücudun doğasına uyumlu olduğu bilinen bir maddenin (örneğin bach çiçekleri ya da organ ampulleri) elektro homeopatik olarak (A modunda yani ters çevirmeden) a. Seans sırasında, danışana b. Ve danışan cihaza bağlı olmadan, sprey üzerine aktarılmasını sağlayan programlardır. 2) Vücut için zararlı olabilecek her şey; toksik, alerjik, bağımlılık yaratan maddeler, üzerinden “temizlik” amaçlı olarak (detoks modunda /Ai) sprey üretmek üzere kullanılan programdır.
31- Roller uygulaması nedir?
Roller adlı elektrotun ve Roller 1- Roller 2 programları ile (ya da wavescanner da bulunan kişiye özel frekans üzerinden) uygulanması işlemidir. Roller uygulaması inflamasyonun ve ödemin giderilmesinde son derece etkilidir. Özellikle ağrı şikâyetlerinde alevlenmeyi azaltır, uygulanan bölgede enerjetik bir temizlik yapar ve bu açıdan birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Örneğin ağrı şikâyetlerinde, selülit ve yağlama bölgelerinde, kırışıklıklar üzerinde, varisler üzerinde, enerjetik yapıyı dengelemek için meridyenler üzerinde uygulanabilir
32 Bach çiçekleri nedir?
Bach çiçekleri farklı duygusal haller için kullanılan homeopatik bitki özleridir. Biz Ruhsal durum protokolünün içerisindeki Homeopatik yükleme programları yardımı ile Bach Çiçeklerini hem kişiye yükleme hem de spreyler üzerine yükleme şeklinde kullanıyoruz.
33- Testler nasıl yapılır?
NART testi Neuro Autonom Response Test yani “İstemsiz Sinir Sisteminin Cevabı” testi olarak açılabilir. Testler kısaca; terapistin kişinin nabzını tuttuğu sırada cihazın parametrelerini ya da cihaza tanıtacağı maddeleri değiştirmesi ve o kişi için uygun değişkenleri nabızdaki değişikliklere bakarak karar vermesi esasında yapılır. İki farklı test vardır. a. Birincisi wavescanner testidir. Bu test o kişi için uygun frekans aralığını bulmaya ve o kişiye - o ana özel frekans aralığında terapi vermeye yarar. Wavescanner testlerine başlayabilmeniz için programınızda wavescanner fonksiyonunun açık olması gereklidir. b. İkinci test şekli ise ampullerin test edildiği test şeklidir. i. O kişi için Ai modunda silinecek ampullerin seçildiği test ii. O kişi için A modunda yüklenebilecek homeopatik ilaçların (Bach çiçekleri gibi) seçildiği test.
34-Detoks ne demektir?
Vücudun kendini temizleme işlemine detoks denilir ve Rezonans Terapilerinin (özellikle QUiTT) bünye üzerindeki etkisi, hem biyokimyasal ve hücre düzeyinde hem de ruhsal alanda bir detoks-temizlenme reaksiyonu başlatır. Rezonans Terapilerinin başarısı özellikle ilk günler için detoks kurallarına uyulup uyulmadığıyla birebir ilişkilidir.
35- Detoks kuralları nedir?
Rezonans terapileri sonrasında vücudun kendini temizlemesine destek olunması için seanslardan sonra; a) Günlük (normalde) içilen su miktarından 1,5 litre kadar daha fazla su içmek ve bunu seanslar sürdüğü sürece devam ettirmek, b) Özellikle ana programın kullanıldığı hafta en önemli olmak üzere, o hafta bir veya birkaç kez ter atılımını desteklemek için hamama, saunaya gitmek, mümkünse sıcak su dolu küvette zaman geçirmek, c) Fiziksel zorlayıcı durumlardan uzak durmak, ağır egzersizler yapmamak, d) Psikolojik olarak zorlayıcı ortamlar, tartışma ortamları, sinir-stres den uzak kalmaya çalışmak, e) Uygulanan terapiye göre belirtilen süre kadar çay, kahve ve alkol tüketiminden uzak durmak gerekir.
36- Overdose olarak adlandırılan durum nedir, ne zaman olur ?
Overdose durumu rezonans ile yaratılan etkinin (detoks etkisinin) “fazla” olduğu yani kişinin kaldırabileceğinden daha büyük bir dönüşüm/temizlenme reaksiyonunun başlatıldığını anlatır. Overdose doğru (rezonans oluşturan) bir uygulamanın fazla dozda verilmiş olduğu anlamına gelir. Ağrı seansı uygulanan kişinin o geceki ağrısının “fazla” artması ya da sigara bırakmak için gelmiş olan kişinin seansın sonrasında huzursuzluğunun ve buna bağlı sigara isteğinin artması, kilo verdirilmeye çalışılan kişinin seansın sonrasında ciddi bir iştah duygusuyla kalması ya da vücudunda birden ödem-şişme oluşması, uykularının bozulması, genel bir iyi hissetmiyorum hissi hep “overdose” durumunu gösteren işaretlerdir. Overdose durumu geçicidir ve kişi yeterince desteklenebilirse (ve diyete ya da bağımlılık maddesinden uzak kalma haline aynı şekilde devam kaydı ile) çok güzel dönüşümler olacağının işaretidir. Rezonans Terapistinin “overdose” kavramını iyi tanıyıp kişiye psikolojik olarak güven duygusu ve doğru desteği verebilmesi gerçek anlamda fark yaratır. Overdose özellikle bağımlılık ve zayıflama kürlerinde, ikinci seansın yapılması gerekenden yüksek yapıldığı durumlarda olur. Çok çok nadir olmakla beraber kimi zaman ilk seansta uygulanan herhangi bir “Ana Program” sonrası da overdose durumu oluşabilir. Danışanda overdose oluştu ise terapistin bunun geçici bir durum olduğunu bilmesi ve danışanına da özellikle netlik içinde ifade etmesi önemlidir. Bu durumda danışanın duygusal ve enerjetik yapısını dengeleyici seans uygulanmalıdır. Bu tip seanslara Dengeleme Seansı denilir.
37- Gıda silme seanslarında dikkat edilmesi gereken en önemli şeyler nelerdir?
a) Detoks kurallarına uymak Yukarıda, detoks kuralları ile ilgili şıkka bakmanızı rica ediyoruz. Kısaca; bol su içmek, hamam/saunaya mümkünse gidebilmek ve kendini ruhsal-fiziksel zorlayıcı konulardan uzak tutmak, kendine iyi davranmak… b) Yeni yerleştirilmeye çalışılan yemek düzenine uymak Gıda silme seanslarından sonra gıdalara olan düşkünlüğün azaltılmasında en önemli kural, 4 gün ara ile yapılan iki seansı içeren ilk 6-7 gün boyunca üzerinde çalışılan gıdaların “HİÇ” tüketilmemesidir. Yani gluten açısından buğday, yulaf, çavdar ve gluten içeren diğer gıdaların, nişasta açısından beyaz pirinç ve patatesin, şekerli gıdaların, hazır paketli gıdaların hiç tüketilmemesi ve günlük içilen su miktarından 1,5 litre daha fazla su içilmesi en önemli kuraldır. İlk 6-7 gün geçirildikten sonra, herkes belli bir derecede yeni duruma alışmış ve yaşam alışkanlıklarını değiştirebilmiş demektir, bundan sonrasında her şey çok daha kolay olacaktır. Danışandan isteğimiz kolaylıkla edinmiş olduğu bu yeni alışkanlığını kalıcı hale getirmesi ve bu yeme alışkanlığına aynı şekilde devam etmesidir. İdeal olan şey bu yeni yeme alışkanlığının kişi için doğal bir gidişat olarak ve “bundan sonra bu şekildeyim” olarak algılanıp kabul edilebilmesidir.
Ancak bu her danışanın tercihi olmayabilir. Bu yüzden de bazı danışanlarda en baştan itibaren “3 haftayı bu şekilde bitirmelisin” de diyebilirsiniz. Eğer bu yolu seçiyorsanız danışanınızla ilk konuşmanızda ilk haftanın (istisnasız) çok önemli olduğunu ve/ama alışkanlıkların gerçekten değişebilmesi için 21 gün kuralının da olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu yolun dezavantajı; 21 gün kuralını baştan net olarak koymak danışanın 21. günden itibaren her şeyi – sınırsızca yiyebileceği ile ilgili bir beklenti geliştirmesine yol açabilir ki bu da tüm programa zarar verebilir. Bu yüzden aslında danışanla birlikte “yolda” karar verilmesi gereken bir konudur. Eğer danışanınıza glütenli gıdalar ya da iyi karbonhidratların daha fazla olduğu bir diyet vermek istiyorsanız bunu 3 hafta bittikten sonra yapabilirsiniz. Artık danışanınız her türlü diyet şeklini kolayca yapabilir durumda olacaktır.
37-Barsak detoksu nedir ve kimlere önerilir?
Bağırsakların iç yapısının iyileştirilmesi ve bakteri düzeninin olması gerektiği haline yaklaştırılabilmesi sadece kilo verme değil birbirinden bağlantısızmış gibi görünen birçok sorunda iyileşme yaratabilir. Bu yüzden danışanlarınızda bağırsakları destekleyecek, iyileştirme potansiyeli taşıyan her türlü yönteme sıcak bakıyoruz. Bir yandan da, size elektronik ortamda verilmiş dosyalar içerisinde “Barsak detoks protokolü” isimli dokumanı özellikle incelemenizi rica ediyoruz.
38-Amalgamı olan kişiler için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Amalgam içeriğindeki cıvadan kaynaklı vücut üzerinde sürekli bir yük kaynağıdır. Bu açıdan amalgamı olan çoğu danışanın immün sistemi çok yüklenmiş durumdadır. Yaşanılan kronik rahatsızlıkların, kas eklem şikâyetlerinin, ruhsal ve psikiyatrik problemlerin, bazı kardiyak-ritim problemlerinin, otoimmün hastalıkların, migrenin ya da en basitinden kilo verememenin nedenlerinden birisi bu olabilir. Kilo vermek için gelen bir hastada, ya da herhangi bir sebeple vücutta temizlik yapmak istediğiniz bir kişide eğer amalgamın çıkartılması söz konusu olamayacaksa detoks yine de yapılabilir ancak cihazla silme yaparken Cıva/amalgam ampulü üzerinden silme yapılmaması gerektiği hatırda tutulmalıdır. Danışanın amalgamı holistik bir diş hekime gidip çıkarması ve tüm detoks/alerji seanslarının bundan sonra başlatılması en ideal olandır ancak hayatın koşulları gereği bu her zaman mümkün olmayabilir. Ağzında amalgam dolgu olan kişilerin bazılarında kilo verme hızının yavaş olduğu görülecektir.