Vitaminler - Takviyeler

Sağlıklı işleyen bağışıklık sistemi, Oksidan-Antioksidan sistem, Hücre fizyolojisi ve dolayısıyla psikolojimiz için gıda takviyeleri, mikrobesinler, vitaminler, minerallar, fitobesinler ve hemopatikler çok değerlidir. Bu Sayfada genişçe takviye kullanımını ve destekleri konuşacağız.  

Kişisel öykünüz, hastalığınız ve aktif durumunuza göre birçok farklı takviyeye ihtiyaç duyabilirsiniz. Bazen mevcut durumunuz ölçüsünde IV (damardan- intravenöz) tedaviler bile gerekebilir. 

Bu sayfada hem ağızdan hem de Damardan neler kullanılabilir özetlemeye çalışalım.


1- OMEGA DESTEKLERİ - OMEGA 3 YAĞ ASİTLERİ (EPA VE DHA) - OMEGA 6 VE OMEGA 3 ORANININ ÖNEMİ

Hücrenin zarı binanın duvarı kapısı penceresi demektir Haberleşme savunma ürün alış verişi ve korunma hücre zarının birkaç önemli görevidir. 

Yağlar sindirildikten sonra yağ asitleri oluşur. Bazı yağ asitlerini vücut sentezlerken bazıları alınması zorunludur (esansiyel). Omega 3 Alfa Linolenik Asit ve Omega 6 Linolenik Asit vücut tarafından sentezlenemezler. Tüm beynimizin %40 bu yağ asitlerinden oluşmaktadır. Omega 3 yağ asitleri EPA ve DHA’ dır. 

Omega 6 yağ asitleri metobolitleri İnflamatuar (iltihap yapıcı), ağrı yapıcı ve artırıcı, pıhtı yapıcı ve mitojenik yani hücre üremesini artırıcı özelliktedir. Omega 6 anın özelliklerinin tam tersini Omega 3 yapar. 

Sağlıklı vücudumuzda Omega 6/Omega 3 oranı en fazla 4 ideali birebir olmasıdır. Mısır Soya Ayçiçek Pamuk gibi rafine yağların aşırı kullanımı Omega 6 oranı 50 kata kadar yükselmiştir.Bu durum birçok hastalığa zemin hazırlamaktadır.

Omega 3 bitkisel kaynaklarından (keten tohumu, semizotu, chia tohumu, ceviz) vücut sağlıklı bir bağırsağa ve C,B3, B6, çinko, magnezyum ve yeterli enzimlere sahipse EPA ve DHA sentezleyebilir. Hazır EPA ve DHA için balıklar (somon, sardalye, palamut, alabalık) tüketilmelidir. 

Omega Destekleri için şu özellikleri arayınız:

1- Ester form yerine Trigliserit Form da olmalı

2- Kalp ve damar hastalıkları için yüksek EPA, Beyin ve sinir sağlığı için yüksek DHA kullanın.

3-IFOS onaylı marka kullanın. AĞır metal riskini göz önünde bulundurun.

4- GMP tesis sertifikası 


2- D VİTAMİNİ VE ÖNEMİ

İkinci en önemli takviye D vitaminidir. D vitamini sadece kemik metabolizması veya kalsiyum dengesi üzerindeki etkisinin çok ötesinde bir değeri vardır. Nerdeyse her organ veya sistemde etkileri vardır. Bağışıklık, Hemostaz ve antiinflamatuar cevapta çok önemli rolü vardır. 

D vitamini yağda çözünür, normal koşullarda D vitaminin %90-95 i güneş ışığına maruz kalındığında UV-B ışınlarının etkisiyle deriden sentezlenir. 

D vitamini öncüsü kolestroldür D vitamini ayrıca bir prohormon olarak da adlandırılır. 

D vitamini KC ve Böbrekte iki işlemden geçerek aktif hale gelir. (KC de Kalsidiol(25 OH D3) depo formdur. Böbrekte 1,25 OH D3 e dönüşür bu formda aktif formdur.

D vitaminin ne gibi etkileri vardır?

1- Bağırsaktan Kalsiyum fosfor emilimi

2- Sitokin aşırı yanıtını dengeler.

3-Kanser hücresinin ölümünü kolaylaştırır

4- Bağışıklık modülatörüdür, otoimmum hastalık gelişimini önler

5-İnsülin salgısını düzenler Diyabet gelişimini engeller

6-Gen transkripsiyonunu sağlar

7-NO düzeyini artırır damar genişlemesi ve antioksidan etki oluşur

8-Direk antimikrobiyal peptitleri arttırır.

9- Bağırsak mikrobiyom çeşitliliği sayesinde B grubu vitaminlerin sentezlenmesini destekler.

D vitamini değerini en iyi gösteren parametre 25(OH) D yani Kalsiferoldür.

20 ng/ml altındaki değerler ciddi D vitamini düşüklüğünü gösterir.

20-40 arası değerler yetersizliği ifade eder. İdeal istenen değer 60-100ng/ml dir. 

100 üzeri istenmez.

D vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğu için ekmeğe damlatılmamalıdır. 

Vücudun sentezlediği D vitamini sülfatlanmış formdur ve biyoyararlanımı alınan takviyelerden daha fazladır. 

D vitamini sentezi için güneşin dik geldiği saatlerde güneş koruyucu sürmeden 20 dk boyunca güneşlenmeye dikkat edilmelidir. 

Güneşlenmeden önce Sülfatlı gıdalar (soğan,sarımsak, yumurta pırasa ve lahana) yemeğe özen gösterin ve güneşlendikten hemen sonra duş almayın. 

Yeterli kolestrole sahip olun ve yeterli omega ve magnezyum desteği alın.

Takviyeler gündüz alınmalıdır. 

Damarlarda aşırı kalsiyum birikimini engellemek için K2 vitamini ile birlikte alın. 


3- KURKUMİN - ZERDEÇAL - ÜZERİNDE NE ÇOK ÇALIŞMA YAPILAN BİTKİLERDEN

Zerdaçalın ağırlığının %2-5i kurkumindir. 100 gramında maksimum 5 mg kurkumin bulunur. Zerdeçalın faydaları:

Antioksidan, Antiinflamatuar, Antitümor, Antitrombotik, Antimikrobiyal, Antidiyabetik, antihepatoksik, antiseptik,antiaging, ağrı kesici ve nöroprotektif etkileri olan mucizevi bir üründür. 

Düşük doz ozon tedavisinin yaptığı gibi NF- kB yi bloke ederek iltihap önleyicidir. Ayrıca COX2 ve 5-LOX inhibisyonu ile inflamasyonu azaltır. TNFalfa ve interlökinleri aşağı regüle eder. 

Çok güçlü bir antioksidandır.  Kurkumin yağda çözünür yağlarla birlikte alınmalıdır. İnflamatuar hastalıklar sırasında Lipozamal Formlarından 50-150 mg kullanılmalıdır. 

Zerdeçal baharatı veya kurkumin mide problemi olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. 

Pıhtılaşmayı engeller kan sulandırıcı etkisi vardır. Hamilelerde kullanılmamalı.

Şekeri düşereceği için diyabetliler dikkatli olmalıdır.  Demir emilimini azaltır.

Böbrek de okzalat taşları oluşturabilir. Bazı kişilerde testesteron azalttığı gösterilmiş. 


4- ALFA LİPOİK ASİT (ALA)

Kükürtlü bir yağ asididir. Normal şartlarda vücut tarafından sentezlenmesine rağmen artan ihtiyaç nedeniyle eksikliği görülebilir. Glikoliz sırasında oluşan asetil- CoA için ALA gereklidir. Yani enerji üretiminde rolü vardır. En önemli antiinflamatuar özelliği şu güçlü antioksidan özelliklerinden kaynaklanır. 1- Serbest radikal yakalama: ROS ve RNS leri yakalar.2- Metallerle şelat oluşturma; metal şelasyonu ile ağır metalleri etkisiz hale getirir. 3- Diğer antioksidanların rejenerasyonunu sağlar. C, E, Koenzim Q10, glutatyonu yeniler. 4- Antioksidan enzimleri yeniler 

En önemli özelliklerden biri Kan- Beyin Bariyerini geçebilmesi. Dolayısıyla beyindeki toksinleri temizleyebilir. Suda ve yağda çözünebilir. 

Diyabet ve insülin direncinde faydalıdır. GLUT4 üzerinden hücrelere glukoz girişini artırır.HbA1c ve insülin azaltır.

Diyabet komplikasyonları tedavisinde kullanılır

Bilişsel fonksiyonlar ve nörolojik hastalıklarda kullanılır. 

Slimarin, selenyum ve B vitamin birlikte Hep C tedavisinde kullanılır. 

Cilt hasarını engeller yara iyileşmesini engeller

Alfa Lipoik asit bir metal şelatörüdür bu nedenle başka Takviyelerle alınmalıdır. Aç yada tok 4 .saat tek başına alınmalı.


5- NAC - N ASETİL SİSTEİN - BALGAM SÖKÜCÜDEN ÇOK DAHA FAZLASI 

Glutatyon sentezinde hız kısıtlayıcı basamak Sistein basamağıdır. Glutatyon sentezi için sistemin- glisin ve glutamat gereklidir. Ayrıca NAC içeriğindeki tiyol halkası vasıtasıyla içeriğindeki hidrojeni oksijen radikallerine vererek su oluşturur. Bununla birlikte mukolitik, immunmodulatör, anksyolitik, vazodilatator, asetominofen antidotu, antibakteriyel ve antiinsülinerjik etkileride vardır.  Yüksek homositein ve tiroid antikorlarını da düşürme etkisi vardır. 

NAC günde 2-3 kez 600 mg almak daha faydalıdır. Kan sulandırıcı etkisi göz önüne alınmalıdır. 


6- QUERCETİN 

Flavonoidlerin bir üyesidir. Flavonodiler bitkilerde bulunur ve savunmada kullanılır. Quercetin etkileri: Anti-oksidan, Anti-inflamatuar,  Anti-alerjik, Anti-histaminik, Anti-viral, Anti-kanser, Anti-tümoral, Anti-hipertansif, Anti-diyabetik, Analjezik 

C vitamini ile birlikte kullanılmasında fayda var.


7- BERBERİN 

Kan şekerini ve LDL ve total kolesrrolü düşürücü etkisi vardır. Etkinliği metforminle kıyaslanacak düzeydedir. Kandaki yarılanma ömrü kısa sürdüğü için günde 2-3 kez 500 mg almakta fayda var. Diğer şeker düşürücü ilaçlarla birlikte kullanılacaksa dikkatli olunmalı. 6-8 hafta kullanılıp KC değerleri bakılmalıdır. 2 hafta ara verilebilir. Mide rahatsızlığı kramp kabızlık yapabilir. 


8- KROM

Glukoz Tolerans faktör olarak bilinir. İnsülin ile birlikte hareket ederek hücreye glukoz girişini sağlar. İnsülin reseptör sayısını artırır ve insülin düzeyini düşürür. Tatlı ataklarını ve açlık krizlerini giderebilir. Krom Pikolinat 50-200 mikrogram kullanılabilir. 


9- RESVERATROL 

Antioksidan özellikli polifenolik bir bitki bileşiğidir. Aynı zamanda antiinflamatuardır. İnsülin direncini azaltıcı etkisi vardır. Yüksek insüline bağlı mitokondriyal hasarı azaltır. Diğer mitokondri koruyucular (Yeşil çay kateşinleri, kurkumin, silimarin, lutein, likopen, sitrilün, apigenin) ile birlikte sinerjistik etki gösterir. 


10- KOENZİM Q10

Mitokondride enerji üretiminde görevli enzimlerin az çalışması az enerji üretimine neden olacağından mitokondri destekleri bu aşamada çok önemlidir. Koenzim Q10 mitokondri zarına bulunan bir tür koenzimdir. Elektron transport zincirinde görevlidir. Hücre zarının stabilize ederek hücrelerin düzgün çalışmasına yardımcı olur. Koenzim Q10 vücutta iki şekilde bulunur. Ubukinol ve ubikinon. UbukinOL aktif olan fromudur. Kandaki oranı n%90-98 dir. Ubukinol enerjisi yüksek olan dokularda yoğun bulunur. Kolestrol düşürücü Statin ilaçlar kullanılırken koenzim desteği sağlanmalıdır. 




WHATSAPP