Alerjik Rinitte Tedavi Seçenekleri: Antalya'da Hangi Yöntemler Uygulanıyor?

post image
13 Nisan 2025

Alerjik Rinitte Tedavi Seçenekleri: Antalya'da Hangi Yöntemler Uygulanıyor?

Alerjik Rinitte Tedavi Seçenekleri: Antalya'da Hangi Yöntemler Uygulanıyor?

Alerjik rinit, burun mukozasının çevresel alerjenlere (polenler, ev tozu akarları, hayvan kepeği vb.) verdiği inflamatuvar yanıtla ortaya çıkan, kronik seyirli ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir hastalıktır. Antalya gibi nemli, polen yoğunluğu yüksek ve bitki çeşitliliği zengin olan bir bölgede bu hastalık daha sık görülmekte ve farklı semptomlarla kendini göstermektedir.

Bu yazıda, güncel bilimsel kılavuzları ve Uzm. Dr. Mustafa Dinç kliniğindeki bütüncül tedavi yaklaşımlarını harmanlayarak, Antalya'da uygulanan alerjik rinit tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

1. Semptomatik (İlaç) Tedaviler

a) Antihistaminikler

H1 reseptör blokerleri, burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma gibi semptomların baskılanmasında kullanılır. 2. kuşak antihistaminikler (loratadin, desloratadin, feksofenadin vb.) sedatif etkileri az olduğu için tercih edilir.

b) İntranazal Kortikosteroidler

Burun içine uygulanan kortikosteroid spreyler, inflamasyonu baskılayarak en etkili semptom kontrolünü sağlayan ajanlardır. Flutikazon, mometazon, budesonid gibi etken maddeler yaygın kullanılır. Etkileri birkaç gün içinde başlar.

c) Dekonjestanlar

Burun tıkanıklığını azaltmak için kullanılır; ancak uzun süreli kullanımları (5 günden fazla) "rebound" etkisine yol açabilir.

d) Lökotrien Reseptör Antagonistleri

Özellikle astım ile birliktelik gösteren alerjik rinit olgularında montelukast gibi ajanlar destekleyici olarak kullanılabilir.

e) Antikolinerjik Spreyler

Özellikle burun akıntısı baskılamada ipratropium bromid gibi ajanlar kullanılabilir.

2. İmmünoterapi (Alerji Aşısı)

Alerjen spesifik immünoterapi, belirlenen alerjene karşı hastanın tolerans geliştirmesini sağlayan tek nedene yönelik tedavi yöntemidir. 3-5 yıllık bir program dahilinde uygulanabilir.

Uygulama Biçimleri:

  • Subkütanöz Enjeksiyon (SCIT): Klinik ortamda uygulanır.
  • Sublingual Tablet/Damla (SLIT): Evde kullanılabilir, hasta uyumu daha yüksektir.

Kılavuza göre immünoterapi, aşağıdaki durumlarda özellikle endikedir:

  • En az iki yıl semptomatik tedaviye yanıtsız hastalar
  • İlaçlara bağımlı hale gelen bireyler
  • Astım + alerjik rinit birlikteliği

3. Fitoterapi, Mikronütrient ve IV Destekler (Kliniğimize Özel Yaklaşım)

Alerjik inflamasyon sadece histamin salınımıyla ilgili değil, aynı zamanda oksidatif stres, mikrobiyota bozukluğu ve dokuların epigenetik regülasyonlarından da etkilenir. Bu nedenle kliniğimizde semptomatik kontrolü desteklemek amacıyla şunlar uygulanmaktadır:

  • Glutatyon ve C vitamini IV uygulamaları: Antioksidan sistemleri destekler.
  • Quercetin, N-asetilsistein, Bromelain gibi biyoaktif moleküller: Mast hücre stabilizasyonu ve şişinin azaltılmasını sağlar.
  • Zerdeçal, rezene, meyan kökü gibi bitkisel destekler: Mukozal inflamasyonu düzenler.
  • Bağırsak florasının probiyotiklerle desteklenmesi: Bağışıklık sisteminin modülasyonuna katkı sağlar.

4. Ozon Tedavisi (Ozon Major-Autohemoterapi)

Ozon tedavisi, hem sistemik inflamasyonu baskılamak hem de bağışıklık sistemini dengelemek amacıyla kliniğimizde alerjik hastalıklarda destekleyici olarak uygulanan yöntemlerden biridir. Ozon, kan ile karıştırılarak yeniden dolaşıma verilir ve bu sayede:

  • Oksijenasyon kapasitesini artırır,
  • T hücre regülasyonu yoluyla immün sistemi dengeler,
  • Sitokin dengesini düzenleyerek alerjik reaksiyonları baskılar,
  • Karaciğer ve bağırsak üzerindeki detoksifikasyon fonksiyonlarını destekler.

Antalya gibi çevresel toksin yükünün yüksek olduğu şehirlerde ozon tedavisi, özellikle kronikleşmiş alerjilerde, klasik tedaviye dirençli hastalarda etkili bir tamamlayıcı seçenektir.

Kaynak: https://www.drmustafadinc.com/sayfa/ozon-terapisi

5. Biorezonans Terapisi

Biyorezonans, elektromanyetik frekansların dengeleme prensibine dayanan, vücudun alerjenlere verdiği elektromanyetik tepkiyi tespit edip bu yükü temizlemeyi hedefleyen enerji temelli bir yaklaşımdır.

 Kliniğimizde uygulanan biyorezonans terapisi:

  • Vücutta birikmiş alerjen frekanslarını siler veya nötralize eder,
  • Bağışıklık sistemi üzerindeki aşırı uyarımı regüle eder,
  • Özellikle klasik testlerde belirlenemeyen "enerjetik alerjilerde" etkili olabilir,

  • Seanslar halinde uygulanır, kişiye özel frekans protokolleri ile desteklenir.

Biyorezonans, kimyasal yüklenmeden uzak, güvenli ve yan etkisiz bir yöntem olarak hem erişkin hem de çocuk hastalarda kullanılmaktadır.

Kaynak: https://www.drmustafadinc.com/sayfa/biyorezonans-terapisi

6. Düşük Doz Lazer Tedavisi (Low Level Laser Therapy - LLLT)

LLLT, fotobiyomodülasyon prensibiyle çalışan ve hücre düzeyinde metabolik iyileşmeyi sağlayan bir teknolojidir. Alerjik rinitte kullanım alanları arasında:

  • Nazal mukozada inflamasyonun baskılanması,
  • Histamin salınımının azaltılması,
  • Bağışıklık hücreleri üzerinde düzenleyici etki,
  • Burun içi konjesyonun azaltılması yer alır.

Kliniğimizde uygulanan LLLT protokolü, 630-660nm dalga boylarındaki lazer başlıkları ile nazal bölgede dışarıdan veya burun içinden uygulanmakta ve 10-15 dakikalık seanslarla haftalık programlar halinde yürütülmektedir. Bu tedavi, özellikle ilaç kullanmak istemeyen veya gebelerde alternatif bir seçenek olarak değerlendirilebilir.

Kaynak: https://www.drmustafadinc.com/sayfa/dusuk-seviyeli-lazer-terapi

7. Yaşam Tarzı Düzenlemeleri

  • Alerjen maruziyetinin azaltılması: Evde halı kullanımının azaltılması, hipoalerjenik yastıklar, hava temizleyiciler
  • Uyku hijyeni ve beslenme düzenlemeleri
  • Sigara ve kimyasal kokulara maruziyetin kesilmesi


Alerjik rinit tedavisi; sadece semptomları baskılamak değil, aynı zamanda vücudun dengede tutulmasını sağlayacak bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Kliniğimizde uygulanan tedavi modeli, klasik tıbbi yaklaşımlarla enerji tıbbını entegre ederek hem bilimsel hem kişisel çözümler sunar. Antalya gibi alerjen yükü yüksek bir bölgede, doğru tanı ve etkili tedavi planlaması ile yaşam kalitesi belirgin şekilde artabilir.


Kaynaklar:


WHATSAPP