2022 kışını, geçtiğimiz 2 yıla nazaran daha sağlıklı ve kolay atlatacağımıza inanıyorum. Bu yılın ekim ortası itibariyle 2 doz COVID-19 aşılanma oranı ülkemizde %76.09. Virüsün ülkemizde pnömoniye neden olma oranı %4, yoğun bakım doluluk oranı %67 ve mekanik solunum destek cihazı kullanım oranı da %29 olarak açıklandı. Mayıs 2021 den beri dikkat çeken ve yakından izlenmesi gereken varyantlar eta,lotta, lambda kappa ve mu varyantları iken, şu an yaygın olan kaygı verici varyantlar Alfa, Beta, Gama ve Delta varyantları. Bu yıl gerek tecrübemiz, gerek aşılanma oranları ve son olarak bireysel sağlık konusunda ki doğru adımlarımız neticesinde daha kolay bir kış geçireceğimizi inanıyorum. Bu amaçla özellikle dikkat edeceğimiz konuları sizin için özetledik ve bu durumlar için neler yapılabilir tartışdık.
Öncelik Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Tarzı olmalı.
Elbette ki enfeksiyonlar, hastalıkların başlıca sebebi gibi duruyorsa da; bir çok hastalığın altında mikropsuz enfeksiyon dediğimiz ‘’inflamasyon’’ tablosu yatar. İnflamasyona neler sebep olacak derseniz bir hayli parametre sayılabilir; sigara, alkol, gıdalar, gıda katkıları, kimyasal toksinler, xenoöstrojenler, ağır metaller, alerjiler, gıda katkıları, tarım ilaçları v.d. Hal böyle olunca bağışıklık sistemininde uğraşacağı etken sayısı maalesef günümüzde artarak devam ediyor. Her ne kadar ‘’bir hastalık-bir mikrop-bir ilaç’’ kolaycılığı sendromuna yakalanmış olsak ta; artık sağlığın çoklu bileşenleri olduğunu artık biliyoruz. Covıd 19 bize bunu öğretti. Artık bağışıklığımızın bir aşıdan, bir ilaçtan daha değerli ve her zaman öncelik olduğunu maalesef acı deneyimlerle öğrendik. Covıd-19 un hangi genetik yapıda insanlarda, hangi bağışıklık sistemi problemi olanlarda daha ağır seyrettiği önümüzdeki yıllarda daha netlik kazanacaktır. Bu kadar uzun bir süreci beklememek adına hemen şimdi bağışıklığımız için neler yapabiliriz, bunu kendimizde sormalıyız. Bu amaçla;
-Sigara Bırakılmalıdır. Sigara bırakma terapileri için bize danışabilirsiniz. Bu amaçla; Biorezonans, Ozon ve İlaç tedavileri uygulamaktayız. Birlikte vitamin destekleri, bilişsel terapiler ve bilinçaltı çalışmaları yapmaktayız. Sigara en sık 10 ölüm sebebinin ilk 3’nde temel etken durumunda.
- Beslenme planınızı gözden geçirin. Osmanlı Saraylarında en yüksek maaşı aşçıbaşılar alırlardı. Çünkü sağlığın mutfaktan geldiği bilinirdi. Marketten ve pazardan yaptığınız gıda alışverişi hastalığınızın adını ve seyrini belirleyen temel etkendir. Frekansınıza uygun beslenme planı için gıda intolerans testleri, gıda alerji testleri, biorezonans alerji tarama testleri yaptırabilirsiniz. Sizde inflamasyonu tetikleyen, vücudunuzun ‘’artık bana bunu verme’’ dediği gıdaları tespit etmek ve bunları temizlemek çok değerli. Aralıklı oruç, alkali beslenme ve düşük glisemik endeks bilmemiz ve uymamız gereken diğer kurallarımız. Günümüzde gluten ve tahıllar, süt ürünleri ve basit karbonhidratlar, gerek genetikleri değiştirilmesinden gerekse koruyucuya bürünmelerinden dolayı inflamasyonu tetikleyen besinler grubundadır.
- İki ayaklı yaratıklar olarak oturmak ve sedanter yaşamak doğamıza ters. Bu amaçla sürekli dinamik ve aktif olmalıyız. Bu ağır ve serbest radikal yükünü artıracak bir egzersiz olmadan, yaşımıza ve kapasitemize göre düzenli ve hafif zorlayıcı olmalıdır. Vücut yağ ve kas analinizi yaptırıp, günlük kalori ihtiyacınızı hesapladıktan sonra haftada en az 3 gün düzenli bir egzersizi hayatınıza derhal dahil etmelisiniz.
- Kan analizlerinizi gözden geçirmelisiniz. Şimdi yazacağımız bu rakamlara dikkat ediniz ve bunları sağlamaya çalışınız: D vitamini 50,B12 550, Demir 100-150, Ferritin 150, Hemoglobin, 12.5, Hemotokrit 37, HDL 55 ve üzeri olsun. Açlık kan şekeriniz 95, açlık insülin 5, insülin direnci 1.7, Trigliserid 75, TSH 2.5, Ürik asit 5, GGT 30, LDL 100, Homosistein 8 ve altında olmalıdır.
-Bilinçli takviye kullanımı. D vitamini, probiyotik ve prebiyotik desteği, EPA ve DHA kullanımı, hücre içi minerallerin yeterli olması bu amaçla uygun dozlarda magnezyum, selenyum, iyot, bakır kullanımı. Her ne kadar kandan bakılan bazı testler ‘’kandaki değeri’’ göstermesi, dokudaki yani hücredeki değeri göstermemesi nedeniyle yanıltıcı olsa da yine kışa girmeden detaylı bir kan analizi yaptırmalısınız