Salgın boyunca sigara ve korona ilişkisini inceleyen 1000 den fazla makale yayınlanmıştır. Bu çalışmalardan bir tanesinde; Dr. Shastri ve arkadaşları, ‘’Sigara ve COVID-19: Şimdiye Kadar Bildiklerimiz’’ isminde bir makale yayınladır. (PMID: 33246296). Bu çalışmada bir çok yönü ile sigara ve COVID-19 bağlantısını özetledir. Sigara içenlerde, COVID-19 enfeksiyonunun daha sık görülüp görülmediği, daha çabuk bulaşıp bulaşmadığı durumu henüz net değildir. Ancak COVID-19 enfeksiyonu geçiriyorsanız ve sigara içiyorsanız hastalığı ağır geçirme konusunda kesinlikle artmış bir riske sahipsiniz ki bu oran ortalama 2,5-3 kat.
İçerisinde 5000 den fazla kimyasal ve kanserojen barındıran sigaranın; kanser ve kronik hastalıklar dışında, toplum kökenli pnömoni (zatürre) ve İnfluenza (grip- 40.000 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada 5 kat artmış risk) gibi sık görülen enfeksiyonlarda da artmış risk nedeni olduğunu biliyoruz. Tüberküloz hastalığı (Verem) ve tüberküloza karşı düşük bağışıklık yine sigara içenlerde daha sık görülen diğer sorunlardır.
Sigara içiminin her türlüsü göz önüne alındığında (aktif içici, sekonder, tersiyer kullanım) sigaraya bağlı akciğerle ilişkili ölümlerin 2017' de toplamda 3,3 milyon olduğunu (kronik solunum yolu hastalıklarından ölen 1,5 milyon kişi ve kanserden (trakeal, bronş ve akciğer) 1,2 milyon ölüm) biliyoruz.
Sigaranın COVID-19 enfeksiyonunda rolü?
Sigara ve dumanı havayolunda yangıyı, yani iltihabı başlatır, tetikler ve arttırır. Bağışıklık sistemi hücrelerini (Tnf-A, İl-1b, İl- 8, makrofaj ve nötrofil gibi) bir yandan artırırken diğer yandan da doku da ödeme (mukozal, submukozal inflamasyon) neden olur. Bu tıpkı elinizin sıcak bir sobaya değip kızarması ve şişmesi gibidir. Bu özelliklerinden dolayı hem viral, hem bakteriyel enfeksiyonlarda riski arttırır. Ancak COVID-19 için ayrı bir kaç noktaya değinmek lazım. COVID-19 enfeksiyonun hücre içine girişte kullandığı reseptörler sigara tarafından arttırılır. Bu da enfeksiyonun şiddetinin ve ölüm oranın artmasındaki temel sebeptir. COVID-19'un yaygın erken semptomları yüksek ateş, boğaz ağrısı, kuru öksürük, vücut ağrısı ve yorgunluğu içerir.
Daha önceki yıllarda yapılan çalışmalar sigara içimini, Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) enfeksiyonu ve mortalite ile ilişkili risk faktörlerinden biri olarak tanımlamıştır. Her ne kadar vaka sayısı az olsa da riskin 2.55 kat olduğunu söyleyebiliriz. Hem MERS-CoV hem de SARS-CoV-2 aynı Coronaviridae ailesine ait olduğundan, sigara içmenin bireyleri SARS-CoV-2 enfeksiyonuna veya kötüleşmiş COVID-19 prognozuna yatkın hale getirme etkisi vardır. Çin merkezli DR. Liu W ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada, sigara içenlerin içmeyenlere oranla, sağlıklarında hızlı kötüleşmenin daha sık olduğunu saptamışlar (%27 ‘ye karşı %3). Yine Çin’de Dr. Guan W ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada; 9 Ocak 2020'ye kadar Çin anakarasındaki 30 il, özerk bölgeler ve belediyelerde COVID-19'u olan 1099 hastadan oluşan bir çalışma, mevcut ve eski sigara içenlerin, büyük bir oranının ciddi COVID-19 vakaları arasında olduğunu belirledi. Ayrıca bu grupta solunum cihazına ihtiyaç duyma oranı da nerdeyse 8 kat artmıştı. (%11.8 karşı %1,6). Yine Dr. Umnuaypornlert ve arkadaşlarının yaptığı bir derlemede COVID-19 tanısı konmuş 370.000 kişilik bir grubu analiz etmişler. Bu çalışmada diğer çalışmaları doğrular nitelikteymiş. Hem aktif sigara içenlerde hem de bırakmış olanlarda hastalığın kötü seyri ve ölüm oranlarında artış tespit edilmiş. Hem bu sonuçlar sadece 65 yaş üstü kişiler için değil genç erişkinler içinde benzermiş. Yani aslında genç yaşlı hepsinde ölüm ve ağır hastalık riskini arttırmış.
Sigara COVID-19 Şiddetini artırıyor!
Yapılan birçok çalışma bize sigaranın COVID-19 şiddetini ve ölüm oranını arttırdığını net olarak gösteriyor. Biliyoruz ki SARS CoV-2 hücre içine girişte ACE-2 reseptörlerini kullanmakta. ACE2'nin ağırlıklı olarak bronşiyal dokunun en dış yüzeyinde aşırı üretildiğini biliyoruz. ACE-2, yaş veya cinsiyete bakılmaksızın sigara içenlerde, bronşiyal ve alveolar epitel hücrelerinde önemli ölçüde üretilir. Özellikle 10 yıldan uzun süredir sigarayı bırakmış olanlarda, halen sigara içenlere kıyasla azalmış ACE2 yoğunluğu vardır. ACE-2 reseptör sayısında ki artış virusun sağlıklı dokulara girişini hızlandıran temel nedenlerden biri. Çalışmalarda ayrıca sigara gibi obezitenin de ACE-2 düzeylerini artırdığını biliyoruz. Yakın zamanda Smith ve arkadaşlarının sigara içenlerin akciğerinin sigara içmeyenlerden alınan dokulara göre % 40-50 daha fazla ACE-2 eksprese ettiğini bulmuşlardır. Bu en yüksek reseptör ekspresyonuna sahip örneklerdir. Sigara içenler arasında, 80 paket-yıldan (40 yıl günde X 2 paket =80 paket- yıl ) fazla sigara içen hastalar, 20 paket-yıldan daha az sigara içen hastalara göre ACE-2 ekspresyonunda % 100 artış göstermişler. Dahası, bu veri setindeki çok değişkenli lineer regresyon analizi, hastanın yaşı, cinsiyeti, ırkı ve vücut kitle indeksi kontrol edilirken bile sigara içme öyküsünün ACE-2 ekspresyonunun önemli bir prediktörü olduğunu doğrulamıştır.
Dr. Le Pino ve arkadaşları ise COVID-19 da elektronik sigarayı araştırmışlar. ABD'de yetişkinlerin yaklaşık% 3,7'si elektronik sigara kullanıyor ve 1,8 milyon ergen de sigara kullanıyor üstelik bu sayı giddikçe artıyor. COVID-19'un gençleri de etkilediğini artık biliyoruz; 44.500 vakadan oluşan Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi kohortunda hastaların %87' si 30 ile 79 yaşları arasındadır. Elektronik sigara da benzer şekilde ACE-2 üzerinden etki etmesinin yanında hücresel toksisiteye de neden olur. Elektronik sigara gibi toksik inhalantlara maruz kalan 50 yaşın altındaki kişiler, pulmoner immünosupresyonu olan hastalar olarak düşünülmeli ve bu nedenle, enfeksiyon şiddeti açısından daha yüksek risk altında görülmelidir. Şu anda COVID-19 ve elektronik sigara ilişkisini doğrulamak için net ve yeterli kanıt yoktur, ancak COVID-19 ile enfekte olduklarında aktif elektronik sigara içen gençlerde artan ölüm riski ile ilgili olarak dünya çapında farklı görüşler ve eğilimler bildirilmiştir.
Bu dönemde Sigarayı bırakmak daha önemli!
Ülkemizde 22 milyondan fazla sigara içicisi mevcut. Günlük sigara kaynaklı 300 den fazla insanı kaybediyoruz. Korona virüs 2 yıllık bir salgın ise, sigara 150 yıllık bir salgındır. Sigarayı bırakmak için başarısı ispatlanmış; ilaç tedavileri, davranışsal ve bilişsel terapiler, enerji tıbbı ve biorezonans uygulamaları, Fitoterapik ve homeopatik terapiler, akupunktur gibi tedaviler mevcut. Bunları kişinin ihtiyacına en uygun şekilde kullandığınızda başarı şansımız çok yüksek. Ayrıca sigara bırakmada başarısı ispatlanmış bilinçdışı tedavilerde son dönemlerde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bunlardan bir kaçı; Psikokinezyoloji, EFT, MFT, EMDR, Hipnoz gibi birçok yöntem bulunmaktadır.
Sigara bırakırken aslında yapılan en büyük yanlış, sigarayı irade ile bırakmaya çalışmak ve sigarayı bırakmak için uygun zamanı beklemek. Bu ikisi de zihnin yanılsamalarıdır. Sigara bırakma eğitimlerimizde, sigarayı kullanan ve bu konuda kendini kandıran, zihni tanımlamamız başarıyı arttıran çok önemli bir aşamadır.
Sigara ister kronik hastalıklar ister enfeksiyonlara yatkınlık yaratsın sonuçta ölüm oranı çok yüksek bir bağımlılıktır. İnsan ömründen 20 yıl çalan ve ortalama 200 bin TL parasını çalan bir kandırmacadır. Sigara bağımlılığından rahatça ve keyifle kurtulmak için tüm bu yönleriyle bir protokol sunmak çok değerlidir. Bu çalışmaları aktardığımız ‘’Kuantum İle Sigaraya Format AT’’ kitabını inceleyebilirsiniz.
Sağlıklı ve sigarasız bir hayat dilerim.
Uzm. Dr. Mustafa Dinç